İyimserler

12.10.2020 | Özge Soysal
gembaakademi.com

 

Kötümserlik Sizi Zayıflığa, İyimserlik İse Güce Taşır

İyimser olmak, kendimizi iyimser olmaya yönlendirmek, iyimser kişilerle çalışmak, kötümser olanları dönüştürmek önümüzdeki dönemde en fazla öne çıkan “yönetim” konularından biri
olmaya devam ediyor. İyimserlik başarı getiriyor.

Pozitif psikoloji ekolünün önemli ilgi alanlarından biri de iyimserlik. İyimserlik olumlu düşüncenin karakteristiklerinden biri. Aynı zamanda “iyimser olmak” Pozitif Yönetimi uygulayanların odaklandığı yetkinliklerden biri.

İyimserliğin ve kötümserliğin sözlük tanımı, insanların beklentileri üzerine yapılmış.
Başlarına iyi olayların geleceğini bekleyenlere “iyimser”, kötülerini bekleyenlere “kötümser” deniyor. Ama asıl fark, başlarına gelen olayları nasıl tanımladıklarında.

İyimserler ve kötümserler, yaşamlarına büyük etkileri olan birkaç noktada farklılaşırlar. İnsanların sorunlara nasıl yaklaştığı, güçlükleri nasıl karşıladıkları, kötü olaylar karşısındaki tutumları ve hatta başarıları, iyimser ve kötümser olmalarına göre değişiyor.

İyimserliğin Yararları

Hemen her alanda, iyimser tutumun olumlu sonucuna rastlıyoruz.

  • Yaşam zorluklarıyla başa çıkarken iyimserler daha az stres yaşıyorlar.
  • İyimserlerde kaygı ve depresyona, kötümserlere göre daha az rastlanıyor.
  • İyimserler olumsuz durumlara ( kalp ve damar operasyonları, göğüs kanseri, kürtaj, kemik iliği nakli ve HIV pozitif gibi durumlara ) daha kolay uyum sağlıyor.
  • Sorunlarla yüzleşme ve onlara uygun karşılık verme, mizah, planlama, olumlu şekillendirme (durumu olası en iyi şekilde değerlendirebilme) ve sorunlar kontrol dışına çıktığında durumun gerçekliğini kabullenebilme konularında da iyimserlik, etkin ve yönlendirici. İyimserler olumsuz olaylardan ders çıkarma konusunda başarılı.
  • Kötümserler problemlerden kendilerini uzaklaştırmaya çalışırken iyimserler inkarı bir çözüm yolu olarak görmez, tehditleri yok saymaz. Örneğin, sağlık konusunda aldıkları kötü sinyallerin derhal üzerine giderek erken tanıya yardımcı olurlar.
  • İyimserler, bir durumu herhangi bir şekilde olumlu sonuçlandırmak için uzun süre enerji sarf edebilirler ve kolay kolay vazgeçmezler.
  • İyimserler olumsuz bilgilere daha çok dikkat eder, bunların daha çoğunu hatırlar, hatırladıklarını daha iyi değerlendirir ve bilginin tümüne odaklanmak yerine, işine yarayacak bölümlerini dikkate alırlar.

Yanısıra pozitif psikoloji teorilerinin güçlü destekleyicisi Amerikalı psikolog, eğitimci
Martin Seligman, kötümserliği depresyon etkilerini yükselten, bir durumu başlatmak adına faaliyette bulunmaktan çok hareketsiz kalmaya neden olan, bireyin kendisini kötü (üzgün, endişeli, kaygılı vb.) hissetmesine neden olan, aynı zamanda kötü fiziksel sağlık durumu ile ilişkili olan bir durum olarak tanımlıyor.

İyimser Olanlar Çoğunlukla İşlerinde Başarılı Olurlar

İyimserler iş yaşamında daha üretken ve başarılı. Geleneksel olarak başarı, yetenek ve motivasyonun birlikteliğinden doğan bir sonuç olarak tanımlanır. Ancak Seligman’a göre, bu tanım eksik. Mozart kadar yetenekli ve başarı hırsı ile dolu bir bestecinin, eğer yapabileceğine inanmıyorsa başarılı olamayacağını söylüyor.

Başarı, olumsuzluklar karşısında direnç, dayanıklılık gerektiriyor. “İyimser açıklama tarzı” da dayanıklılığın anahtar unsurlarından. Zorlu bir görevde başarılı olacak çalışanı seçerken adaylarda incelenmesi gereken üç unsur; “yetenek”, “motivasyon” ve “iyimserlik” olmalı.

Özellikle “iyimserlik” ile “iş performansı” arasında önemli ilişkiler bulunmaya devam ediliyor. Araştırmacılar siyasetten sağlığa, eğitim ve spordan işletmeye kadar birçok alanda iyimserlerin daha olumlu sonuçlar elde ettiğini gösteriyor. Örneğin, geçtiğimiz yüzyıl içinde Amerikan başkanlık seçimlerinin %85’ini iyimser adaylar kazandı!

Satışta Başarı İçin De İyimser Olunmalı

Şirketlerin satış örgütlerinin başarısı, satış performansı ile ölçülür. Satış, başarısızlığın çabuk ve sık gözlendiği zorlu bir çalışma alanı. Her satış fırsatı, belirsizlikleri de beraberinde getiriyor.

İyimserler, genellikle başarıyı bekledikleri için başarısızlıkları geçici duraksamalar olarak görüyor. Başarısızlık, iyimserlere hatalı olmayı düşündürmekten çok onları yeni çözümlere itiyor.

İyimserler başarıya daha fazla odaklanırlar ve hedefe ulaşma konusunda daha inançlı ve dayanıklıdırlar. Başarısızlıkla karşılaştıklarında nedenlerini araştırılar ve bu nedene odaklanırlar. Çözmeye çalışıp gelecek başarılar için çalışmaya devam ederler.

Seligman ve arkadaşlarının yaptığı beş yüzden fazla araştırmaya göre:

• Kuzey Amerika’da farklı sektörlerde, iyimserlerin satış performansı kötümserleri ortalama%20 ile %40 arasında geçmiş
• Sigorta sektöründeki satış performansında, iyimser satış elemanları kötümserleri %37, aşırı iyimserler ise aşırı kötümserleri %88 oranında geçiyorlar. Ayrıca kötümser satış elemanlarının işi bırakma olasılığı iyimserlerden iki kat daha fazla. Bu oran aşırı kötümserler ve aşırı iyimserler karşılaştırıldığında üç katına çıkıyor.
• Gayrimenkul satışında iyimserler, kötümserlerden %33 daha iyi satış yapıyorlar.
• Otomotiv sektöründe iyimser satış elemanları, kötümserlerden %20, iyimser satış müdürleri, kötümser satış müdürlerinden %27 daha fazla satış yapıyor.
• Telekominikasyon sektöründe aşırı iyimserlerle aşırı kötümserler arasındaki satış performansı farkı %39
• Bankacılık sektöründe iyimserler, ortalamanın altında performans gösterenlerden %25 daha iyi.

Ref. Öğrenilmiş Çaresizlik ve Öğrenilmiş İyimserlik – Martin Seligman