Tüm dünyayı kısa bir sürede değiştiren endustri devrimi ile birlikte insanlar üretim şehirlere göç etmeye başladı. İlk aşamalarda kas gücü, el becerileri gibi özellikler seçim kriterlerinin başında yer aldı. Daha güçlü, daha dayanıklı ve talimatlara uyma başarısını gösteren ödüllendirilerek oluşturulan teşvik sistemi organizasyonel başarıyı getirdi.
Değişimi gören yatırımcıların üretim alanlarına katılımıyla birlikte rekabet şartları zorlaştı. Bu koşullarda öncü olmak yada en azından sürekliiğini devam ettirmek isteyen firmalar kalite, maliyet, zaman üçlüsü için müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak teknikler üretme konusunda yarışa girdiler. 2. Dünya savaşında endüstriyel gelişimin yarattığı pozitif fark acı bir şekilde ortaya çıkınca gelişim faaliyetleri devlet destekli bir hale gelerek daha da büyük bir ivmeyle hızlandı. 1950’lerde Japonya’da başlayan “Yalın Üretim” yaklaşımı israf avcılığını hedefliyordu. Japonlar üretim faaliyetlerine istinaden oluşan israf kalemlerini listeleyerek 7 Muda‘yı tüm dünyaya tanıttılar. Bu çalışmalar ile birlikte ortaya çıkan diğer çok önemli kayıp ise çalışanların zihinsel katıları oldu. Çalışanlar kendi çalışma alanları ile ilgili fikirlerini hayata geçirecek ortamlar bulduklarında harikalar yaratmaya başladılar.
Çalışanların iş hayatlarında sadece bedensel değil zihinsel olarak ta katkı sağlaması bir şirket kültürüdür. Bu kültürün organizasyonun tamamında etkin ve güçlü bir şekilde yaşamasını sağlama ihtiyacı Kaizen‘i ortaya çıkarmıştır. Bugün tüm dünyada bilinen ve yaygın bir şekilde kullanılan Kaizen fikir üreten en muhteşem varlık “İnsan” oldukça (bir gün makineler özgün fikir üretmeye başlarsa durum değişir) geçerliliğini sürdürecektir.
Kaizen Japonca’da “kai” (değişim) ve “zen” (iyi) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan bir sürekli iyileştirme tekniğidir.
Kaizen organizasyonu oluşturan bireyler tarafından üretilen fikirlerin sahaya yansıtılarak katkı sağlaması yanında organizasyonda takım çalışması konusunda da motivasyon oluşturur. Ekiplerin bir araya gelerek gerçekleştirdikleri “fikir üretme çalışmaları” (beyinfırtınası, nominal grup tekniği, balıkkılcığı vs.) zihinsel üretkenliği arttırır ve firma ihtiyaçlarına yönelik çoğul katkıyı sağlar.
Kaizen esas olarak tüm çalışanların firma ihtiyaçlarına zihinsel katkı sağlamasını amaçlar. Bu doğrultuda firma yapısına ve amaçlarına bağlı olarak farklı Kaizen uygulamaları vardır.
Sahada küçük ekiplerle kısa süreli gözlemler yapılarak potansiyel iyileştirme fırsatlarını değerlendiren çalışmalardır. “Her gün 15 dk” gibi planlar ile düzenli olarak gerçekleştirildiğinde önemli katkılar sağlanır.