Birlik Her Zaman Rekabetten Daha Kuvvetlidir

13.04.2019 | Özge Soysal
gembaakademi.com

 

Hiç kimse tek başına bir ada değil, herkes anakaranın bir parçasıdır. J. Donne
Ekip; ortak hedeflere yoğunlaşmış görevlerini yaparken birbirine güvenen ve yüksek kalitede ürün veren insan topluluğudur.

Ekip çalışması son 20 yılda ülkemizde de yaygın bir şekilde kullanılıyor. Yönetimin görevleri, -başında müthiş yetenekli bir lider olsa bile – tek bir kişinin altından kalkamayacağı kadar komplike bir hale geldiği için, ancak iyi ekiplere sahip olan işletmeler varlıklarını sürdürebiliyor.

Yoğunlaşan rekabet baskısıyla mücadele etmeye çalışan çok sayıda şirket, ekip çalışmasının daha yüksek verim sağladığını, emek maliyetlerini düşürdüğünü ve personeli şirkete daha sadık hale getirdiğini görmüşlerdir.

Ekip çalışması hammadde ile atölye ilişkisi gibidir. Ekiple yönetimin birbiriyle uyumu önemlidir. İyi bir ürün elde etmek için, hammaddenin kaliteli olması kadar, iyi ve uygun bir ortamda üretilmesi ve düzenli olarak kontrol & bakımının yapılması gerekir. Dolayısıyla, yüksek ekip performansıyla insanların uyum içinde çalışması bireysel kaliteye, ekip kalitesine ve yönetim kalitesine bağlıdır. Zira ekip çalışması bireyi, ekibi ve yönetimi içine alır.

Bireysel kalite deyince benim aklıma bilgi, beceri, deneyimden ziyade bunun bir de duygusal olgunlukla tamamlanması geliyor. Zira bu olmayınca üst düzey mesleki donanımlar bile fazla bir önem taşımıyor. İnsan ilişkilerinde hayata bakış açısı ve uyum bireysel kaliteyi belirler. Mesela, zeki, deneyimli ve işini çok iyi bilen çalışanların, tutumları nedeniyle şirket içinde büyük sorunlara yol açtıkları çok defa görülmüştür. Çünkü çoğu zaman bu tip çalışanların odağı, adeta bilgi ve zekalarını bir işin nasıl yapılamayacağı üzerine olabiliyor. O yüzden, takım çalışmalarında duygusal olgunluk önemlidir ve esas alınır.

Ekip kalitesinin de “Doğruluğu tartışılmayan ortak değer sistemi ve uyumlu çalışma becerilerinin geliştirilmesi “ şeklinde iki boyutu vardır. Takımı bir araya getiren kişilerin kaliteli olması, ekibin kalitesini garantilemez. Zira burada bir ortak değer sistemi olması gerekir. Yani ekip içinde ihtiyaç duyana yardım etmek, güvenilirlik, dürüst olmak, üçüncü kişiler hakkında yorum yapmamak ve yapanı dinlememek gibi…

Yönetim kalitesi; ekipleri bir arada tutabilecek samimi yöneticiler olmak, kurallara saplanmadan esnek düşünebilmek, esnek çözümler üretebilmek. Yine en önemlisi ortak değerler sistemine uygun davranışlarla diğer çalışanlara örnek olarak, adil bir performans sistemiyle takım çalışmasının ve sinerjik ilişkiye uygun davranışların ödüllendirilmesi, uymayanların da önlenmesi ile kendini gösterir.

Ekip kalitesi, bir ortak değerler sisteminin oluşu ve bir ekip olarak ahenk içinde çalışma becerisini geliştirmekle mümkündür.

Ayrıca burada takım ( grup ) ile ekip kavramının tamamen aynı olmadığını belirtmeliyim. Şöyle ki;

  • Takım, sadece, etkinliğe katılan kişileri kapsar. Ekip ise oyun için sahada olmayan söz konusu mücadeleye katılanların geri planında bulunan ve onlara destek veren bütün kişileri içerir.
  • Takımı oluşturan insanların sayısı sabittir, değişmez. Oysa ekibi oluşturan kişilerin sayısı ihtiyaca göre artıp azalabilir.
  • Takım da başarı ya da başarısızlığı takım üyeleri üstlenirken, ekipte başarı ya da başarısızlık ekibin bütününe aittir.

Takım ruhunun, sinerji yani birlikte çalışmak manasına gelen önemli bir sonucu vardır. Sinerji, ortak güç ve ortak akıldır. Kazların “V” şeklinde birlikte uçarak tek bir kazdan %70 daha hızlı uçmasının nedeni sinerjidir.

Takım ruhu duygusal yoğunluk gerektirir. İşe beyin ve yürekle inanmayı & odaklanmayı gerektirir.

Beraber çalışırken özlemini çektiğimiz şeyler genelde nelerdir?

Hiyerarşik sınırların azaltıldığı, merkeziyetçiliğin olmadığı, ortak akıl ve çalışmanın olduğu, rekabet yerine iş ve güç birliğinin olduğu, en üst düzeyde bilgi ve kaynak paylaşımının gerçekleştiği, sorumluluğun paylaşıldığı, bölümler arası bütünleşmenin olduğu, koordinasyonun arttığı, hesaplı risk almanın ve değişimin statükonun yerini aldığı, yetkilendirme, güçlendirme ve insiyatif kullanımının arttığı, otokratik yapının azaldığı bir çalışma ortamı. İşte takım ruhu bunu sağlar.

Eğer bir atınız ve bir arabanız varsa, üç şeye sahipsinizdir: At bir araba ve bir at arabası

Takım, belli bir amacı gerçekleştirebilmek uğruna kenetlenmezse toplam güç, bireylerin tek tek gücünden daha az olacaktır. Sinerji yerine, asinerjik olumsuz güç elde edilir. Parçalar iyi seçilirse ve birbirlerini tamamlarlarsa bütün, şüphesiz ki parçaların toplamından daha büyük olur.

Güven ve dürüstlüğü, süreklilik ve kalıcılığı, sadakati simgeleyen dostluk,

Kendini ve diğerini tam ve doğru olarak algılama ve anlamanın simgesi olan empatik iletişim,

Sinerji ve uyumu, tutkuyu ve heyecanı gösteren iş ve güç birliği, yeterlilikler,

Birbirini tamamlayıcı yetenek ve yeterliliklerden oluşan sinerjik güç takım ruhunu yükselten başlıca faktörlerdir. Doğru bir kompozisyon oluşturulabilirse, takım zekası, bireysel akıldan daha üstün ve çok daha geniş perspektiflidir.

Takımlar ve organizasyonlar insanların bireyler olarak, “Ben” ler olarak yapabileceklerinden daha fazlasını, kalitelisini, hızlı ve etkilisini yapabilme gücüne sahip oldukları için önemsenirler. Ekip ruhunun ön koşulu, insanların ekip üyesi olma isteği, inancı ve tutkusudur.

İnsan kendisini ekibe ait hissedebildiği ölçüde ekip oyununa uyum sağlayabilir ve yararlı olur.

Doğadan ilham;
Sekoyalar ( Dev Kaliforniya Çamları ),
Dünyadaki en büyük ve en uzun ağaçlardır. Aralarında boyu 100 metreye varan ve yaşı 2500’e ulaşanlar bile vardır. Böylesine büyük ve “köklü” bir ağacın kökünün çok büyük olacağını, yerin onlarca metre derinine gireceği düşünülür. Oysa, Kaliforniya çamlarının kökü kısadır ve çok derinlerde değildir. Bu ağaçların bu kadar büyük, görkemli olmalarını ve bu denli uzun yaşamalarını sağlayan iç içe geçmiş dallarıdır. Bir dalının kopması ya da kesilmesi halinde bu yaradan yeni bir dal sürgün verip deli gibi büyümeye başlıyor. Bu dallar öylesine iç içe geçmiş ve birbirlerini öylesine iyi desteklemektedirler ki, binlerce yıldır en şiddetli kasırgalara dahi kolayca göğüs germektedirler.

Bilirsiniz ki ekipler, farklı kültürlerden gelen, değişik özellikte insanlardan oluşur. Her birinin ayrı bir kişiliği, farklı iletişim tarzı ve karar verme yaklaşımı bulunur. Genel olarak takım oyuncuları, ya yapıcı ya da yıkıcı roller üstlenirler. Ancak farklı üstünlüklere ve bakış açılarına sahip bir grup uyum içinde çalışabiliyorsa, aynı bireylerin kendi başına ayrı ayrı çalışmalarından daha iyi, daha yaratıcı, daha etkili çözümlere de ulaşılabilir.

Etkin takım yönetici ve liderleri, takım elemanlarını iyi tanımalı, karşılıklı saygı, özdeşleşme, güç birliği, birbirlerinin başarısı için çalışma gibi durumların da başarılı takım oluşturma ve iyi takım ortamının temel malzemeleri olduklarını unutmamalıdırlar.

Verimsiz & Başarısız ekip çalışmalarının bazı ortak özellikleri vardır;

  • Öncelikle şirket üst yönetimi ile ekip yönetiminin uyumsuz oluşu
  • Ekip içerisinde güven eksikliği
  • Şirket üst yönetiminin, ekibi yönetmek yerine yönlendirmesi, sürekli kontrol ederek ekibin her işine karışması
  • Ekibin içinde bulunduğu şirkette izole olması. ( Ekip diğer çalışanlarla, müşterilerle ve dış dünya ile bağlantılarını güçlü tutmalıdır. Aksi takdirde projelerin ve öne sürülen yeni görüşlerin hayata geçirilmesi zorlaşır.)
  • Ekibin vizyonunda bir belirsizliğin oluşu, ekip üyelerinin ne uğruna çaba gösterdikleri konusunda çelişki yaşamalarına sebep olur.
  • Ekip içerisinde uyuma aşırı önem verilmesi. Anlaşmazlıklar bazı durumlarda ekiplerin daha iyi çalışmasına imkan verir. Ekip üyelerinin arasında kabul edilebilir sınırlar içinde ihtilafların bulunması yeni ve ilginç fikirlerin oluşmasını bile sağlayabilir. Ekip içerisinde yaşanan anlaşmazlıkların tamamen ortadan kaldırılmaya çalışılması, ekiplerin etkin çözümlere ulaşmasını engelleyebilir.
  • Çatışmanın olmadığı bir takım, kapasitesini tam olarak kullanamayabilir. Ancak ekip içerisinde zıtlaşmaya varan ve kişilik çatışmalarına evrilen anlaşmazlıklar, ekibin başarıya ulaşmasını engeller.
  • 15 kişiyi aşan ekiplerde uyum ve düzen sağlanması oldukça zordur.
  • Çalışanlara, deneyimleri ve bilgileri ölçüsünde işlerinde insiyatif kullanmalarına, kendilerinin en uygun gördükleri biçimde işi yapmalarına izin verilmemesi. Unutulmamalıdır ki, bu onların iş tatminlerini ve performanslarını azaltacaktır. İşletmenin kararlarını etkileme gücüne sahip ekipler, yaptıkları işe özen gösteriler, işlerinin değerine inanırlar ve etkin olarak çalışırlar.
  • Ekibin başarısından çok bireyin başarısının öne çıktığı ve ödüllendirildiği işletmelerde ekipler başarılı olamazlar.
  • Toplantılarımızı dakikaların tutulduğu ve saatlerin kaybedildiği bir etkinlik haline getirmemek adına gündemi önceden saptanmamış ve katılımcılara duyurulmamış olarak düzenlememeliyiz. Ayrıca toplantıları eski anlaşmazlıkları ortaya dökmek için bir arenaya da çevirmemeliyiz.
  • Bazı işler vardır ki, takım çalışmasına pek de elverişli değildir. Tek başına çalışan birinin işlevsel / teknik becerilerine muhtaçtır. Bu tip görevlerin bireysel olarak ifa edilmesi daha doğrudur.
  • Ekip çalışmasında ortaya çıkan sorunlardan biri de “sosyal kaytarma” denilen bir olgudur. Yani bazı ekip üyeleri fazla çalışırken diğerleri az çalışabilir. Kendi işlerini başkalarının sırtına yıkabilir. Bu da pek tabii ki ekip çalışmasından sinerji alınmasını engeller.
  • Ekip üyelerinin çabalarının onaylanmaması ve ödüllendirilmemesi ekip çalışmasına zarar verir.
  • Ekibin nasıl çalışacağına ilişkin kuralların ve yönlendirmelerin eksik ve muğlak olması.
  • Karar alma yönteminin belirsiz oluşu.
  • Yeterli geri bildirimin olmaması.
  • Lidere aşırı bağlılık ya da güvensizliğin olması
  • Ekip üyeleri arasında bilgi paylaşımının zayıf olması
  • Ekip liderinin vizyonsuzluğu, olumsuz kişilik özellikleri, teknik veya mesleki yetersizliği ( Lider konumunda olmak O kişiyi lider yapmaz çünkü bir takımın lideri olduktan sonra, o takımın üyelerinin kabulünü kazanmak ve onları etkilemek için yapacak çok iş vardır. ) Takım liderleri güven ortamı yaratma, risk alma, dinamizm ve sorgulamayı destekleme, enerji, coşku, ilham yaratma misyonuna sahip olmalıdır.

Ne kadar yetenekli olursanız olun, bazı sanat dalları dışında tek başınıza üretmenizin imkanı neredeyse yoktur. İş yaşamı için takım, çoğu noktada bir zorunluluktur. Bununla beraber ekip çalışması bir grubun, bir departmanın, bir organizasyonun performansının arttırılmasının tek ve vazgeçilmez yolu da değildir. Takım çalışması, beraber çalışmanın sonuçları, getirisi bireysel çalışmadan daha büyük olacaksa işe yarar.