Aday Personelin Mülakat Serüveni

18.12.2018 | Özge Soysal
gembaakademi.com

 

Mülakat  bazı adaylar için oldukça heyecan verici, merak uyandırıcı ve stresli bir ortam haline gelebiliyor.

“ Karşımda bir İnsan Kaynakları Profesyoneli var. İşe başvurmuş durumdayım. Ve nasıl değerlendirileceğim? İK’cının gözüyle ben bu mülakattan nasıl başarılı bir şekilde geçeceğim? “

İstediğiniz O iş için çağrıldığınız mülakata, her türlü hazırlığınızı yaparak gitmelisiniz. Biliyorsunuz ki; önemli olan mülakata çağrılmak değil, iş görüşmenizin iyi geçmesi ve işe alınmanızdır.

Ben yaşam boyu eğitim ve öğrenmeye inanan bir İnsan Kaynakları Uzmanıyım. Daha öncesinde bankacıydım ve aslında iş hayatımda hem görüşmeci hem de aday profiliyle defalarca iş görüşmelerinde / mülakatlarda bulundum. İlgilenen herkesle bu konudaki fikirlerimi ve tavsiyelerimi paylaşmak istiyorum;

Bir İnsan Kaynakları Profesyoneli mülakatı nasıl değerlendirir? Nelere dikkat eder?

Üzerinde durulması gereken, yapılması  / söylenmesi ve yapılmaması  / söylenmemesi gerekenler nelerdir?

Evet, potansiyel işvereni mi nasıl etkileyebilirim?

Öncelikle temelde aranılan kriterlere uygunsanız, ön görüşmeye davet edilirsiniz.

Tüm mevcut adaylar arasından sıyrıldınız, artık İnsan Kaynakları Uzmanı’nın karşısındasınız;

İlk dikkatimizi çeken nedir dersiniz?  Tabii ki beden dili…

Şöyle ki;

  • İlk izlenim önemlidir; duruşumuz, oturuşumuz, bakışlarımız, gözlerimizin içindeki ışık gibi ( ölü balık gibi bakmamaya gayret edersek hiç fena olmaz..) zira enerjimiz, -bütün bu saydıklarım- ilk anda karşı tarafa hemen yansır.

Ve genelde bir insan hakkında herhangi bir yargı edinmemiz sadece 7 saniye içerisinde olur.

Üstelik bu 7 saniye içerisindeki etkilenme yüzdesine bakacak olursak; beden dili %55 önem taşır.

Öyleyse bazı davranış modellerine hassasiyet göstermekte fayda var.  Mesela;

Canlı ve dostça gülümseyen bir yüz ifadeniz olsun.

Gözlerinizi kaçırmamanızı, sempatik bir bakış sergilemenizi tavsiye ederim.

Bu sizin ilk anlardaki heyecanınızı da giderecektir,

El, kol ve kafa hareketleri ölçülü olmalı, görüşmeciyi rahatsız etmemeli.

Ses tonunu ve yüksekliğini dengede tutmakta fayda var. Çok hızlı ve fazla konuşmaktan kaçınılmalıdır.

Tokalaşma konusuna gelince; bazı kişiler tokalaşmaktan hoşlanmayabilir. O yüzden bunun ilkin karşıdan gelmesi beklenebilir. Bu arada tokalaşma stili kişiliğinizi ele verebilir.

Çekingenler zayıf bir şekilde el sıkışırken, dışa dönüklerin dengeli ve güçlü bir tutuşu vardır.

( Bunu ben değil, Alabama Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma söylüyor.. )

  • Mülakata geç kalmayın.
  • Kıyafet seçiminizde sade olmayı tercih edin; mülakata giderken doğru ve düzgün bir şekilde giyinmeye özen göstermenizi öneririm. Giyim tarzınız, o kıyafetleri taşıyışınız, saçınız, makyajınız, traşınız, kokunuz, temiz bir görünüm; geldiğiniz yeri, ruh halinizi, zevklerinizi ve kültürel alt yapınızı ortaya koyar. İşin özü bütün bunları kendinizden emin bir duruşla birleştirmelisiniz. Renk ve stil olarak,  “ eğer bir reklam ajansına çağrılmadıysanız..! “ aşırı dikkat çeken, abartılı, aykırı, yoran tarzlardan kaçınmalısınız.
  • Hemen bir şeyler talep etmeksizin şirketteki geleceğinizle ilgili sorular yöneltmekten kaçınmayın. Böylece kendinizle ilgili uzun süreli yatırım yapılmaya değer bir çalışan olabileceğiniz izlenimi yaratmış olursunuz.
  • Sorulan sorulara keskin bir şekilde hayır demek yerine daha yumuşak ve açıklayıcı olun.
  • Önceki işiniz, işvereniniz veya iş arkadaşlarınız hakkında kötü ve kaba konuşmayın. Bu sizi şikayet eden, mazeret arayan, biri olarak gösterir.
  • “ Hemen yarın başlayabilirim, ne görev olursa yapabilirim.” gibi sözler, sizin o şirketle ve işle ilgili oldukça istekli ve esnek olduğunuzu gösterebilir. Ancak bu sabırsız ve çaresiz olduğunuz imajını da yaratabilir. Amacınız görüşmeciye ve potansiyel işvereninize, “ne iş olsa yaparım” hissini vererek, yetenek ve deneyim düzeyinizin altında bir işe girmek olmamalıdır.
  • Yaptığınız bazı işleri ya da bir başarı hikayenizi anlatırken, “Ben” yerine “Biz” ifadesini kullanmanız daha mütevazı bulunup, takdir görecektir. Zira tüm işler, fikirler ve uygulamalar sizden gelmiş olamaz. Herhangi bir güvensizlik duygusu uyandıracak anlatımda bulunmayın. Bireysel olarak yaptığınız iş ile ekibin neler başardığını ve sizin buna ne gibi katkılarda bulunduğunuzu net bir biçimde birbirinden ayırın.
  • Adayın özgeçmişinde yazanlarla aday bir bütünlük içinde olmalıdır. Özgeçmişinizde yazanlarla sergilenen imaj birbirinden kopuk olmamalı.

 Özgüvenin yerinde olması elbette oldukça önemlidir. Ancak çok rahat olmamakla beraber, gerilmemekte ve stres yapmamak da faydalı olacaktır.

  • Mülakatlarda ağırlıklı olarak daha önceki iş deneyimleri, yetenekler, yetkinlikler konuşulacağı için bu konularda dürüst olmak ve detaylı bilgi vermek, görüşmeci ve karar verici açısından çok önemli ve belirleyicidir.

Örneğin söz konusu şirkette 5 yıl iş tecrübeniz var; bunun özgeçmişinizde iki satırla geçiştirilmemesi gerekirken mülakatta da detaylı bir biçimde anlatılması daha aydınlatıcı olacaktır. Örneğin ilgili işlerde & projelerde, neler yaptığınızı, varsa ne gibi zorluklarla karşılaştığınızı, bunları nasıl bertaraf edip yürüdüğünüzü, yetkinliklerinizi ( güçlü yönlerinizi ) yaşanmış bazı durumlar üzerinden anlatmanız, yeteneklerinizi ve olumlu / olumsuz bazı özelliklerinizi de öne çıkararak görüşmeyi sürdürmeniz karşıdan beklenen hareketlerdir.

Görüşmeciye sizi doğru bir şekilde tanıma fırsatı vermek sizin elinizde.

Mülakatı yapan ilgili insan kaynakları uzmanının da zaten istediği şeyin, aday hakkında mümkün olduğu kadar çok veriye sahip olmak olduğunu unutmayınız.

  • Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki; önceki iş deneyimleriniz tabii ki önemlidir. Bunun sayesinde belki o işi alabilirsiniz. Ancak ondan da mühim ve güncel bir kavram vardır ki; o da ister teknik ister idari Personel alımı olsun, adayın kişiliği ve pek tabii ki duygusal zekasıdır. Dünyada araştırmalar ve istatistiklerle, bunun önemi defalarca kanıtlanmıştır. Ve bu trend gün geçtikçe artmaktadır.

Ayrıca bir İK uzmanı ve son karar veren kişi, adayın şirket kültürüne uyum sağlayabilecek duygusal zeka ve kişilik yapısıyla sanıldığından daha fazla ilgilenir.

  • Mülakatlarınızda, gerçek siz olun, gergin olmayın, stres anında olumlu enerjinizi kaybetmeyin. Bunun da tek çıkar yolu söz konusu iş görüşmesine hazırlıklı gitmektir. İş görüşmesine hazırlıklı gelen adayla gelmeyen arasındaki fark daha kapıdan içeri adım attığında belli olur.

Mülakata hazırlıklı adaylar heyecanını kontrol edebiliyor ve soruları daha kolay anlayabiliyorlar.

Mülakata hazırlık önemli bir mevzudur. Çünkü aday Personelin, ilgili işe olan merakının, çalışkanlık düzeyinin, onun o işi gerçekten istediğinin hatta performansının ilk göstergesidir.

Mülakata gitmeden önce O şirket, sektör ve pozisyon hakkında mutlaka bir araştırma yapmalısınız.

“ Mülakata, hazırlıklı gitmeniz, daha özgüvenli & olumlu olmanızı, ilgili iş hakkında daha düşünülmüş & dikkatli cevaplar vermenizi sağlar. ”

  • Mülakat esnasında adaya, zayıf yönlerinin neler olduğu gibi bir soru da sıklıkla sorulan sorular arasındadır. Bu durumda söz konusu işin direkt icap ettirmediği yönlerinize odaklanmalısınız.

Örneğin, eğer satış ile ilgili bir pozisyon için başvurmuşsanız, zayıf yönünüzün ikna olduğunu söylememelisiniz.

( Zaten eğer ikna kabiliyetiniz zayıfsa satış konusunda çalışmayı bir daha düşünün )

Ya da şirkette, ilgili iş için kullanılan yazılım ürünü hakkında çok fazla bilgi sahibi değilseniz, bu programda kendinizi geliştirmek için çalıştığınızı, kursa gittiğinizi belirtebilirsiniz.

Doğrusu zayıf yönlerinizden söz etmek durumundaysanız, dürüst olun. Söz konusu iş için bu zayıf yönü nasıl olumlu bir şekilde kullanılabileceğinizi de düşünüp söyleyebilirsiniz.

Ya da bunun üzerinde çalıştığınızı ( kendinizi geliştiriyor olduğunuzu ) belirtin.

Bu arada zayıf yönlerinizin başvurduğunuz iş için hayati önem taşımamasına özen gösterin.

İş görüşmelerinde konuşmalar siyaset, futbol ve din konularına kaysa bile bunlarla ilgili fazla konuşmamaya dikkat etmelisiniz.

Bütün bu belirttiklerimin yanı sıra adayların ilgili işe alınmasını bile engelleyebilecek bazı antipatik durumlarda vardır. Örneğin;

Pozisyonun ne kadar ücret alacağını görüşmeci konuyu açmadan önce sormak

Aranılan pozisyonun kriterlerini / görev tanımını tam olarak okumamak, hatta iş ilanını hatırlamadığını söylemek

Özgeçmişinde yabancı dil ( İngilizce, Almanca vb. ) bildiğini belirtip, mülakat esnasında o lisanı konuşamamak

Beden, giysi temizliği ve düzenine özen göstermemek

İş hayatı üstüne hayalleri, hedefleri hakkında düşünmeden gelmek

Aşırı asık suratlı, olumsuz veya rahat, ciddiyetsiz tavırlar sergilemek

İşe alım uzmanı ile inatlaşmak, yarışmak

Göz teması kurmaktan kaçınmak

Sonuçta ne olursa olsun dürüstlük ve içtenlik her zaman kazandırır. Aksi de zaten hemen anlaşılır…

İstediğiniz gibi iyi ve huzurlu bir çalışma hayatı dilerim. Kolay gelsin..*