İlaç Sektöründe Yalın Düşünce

20.03.2018 | Şule Özen
gembaakademi.com

 

Yalın yararlı bir araç olmaktan öte bir felsefe, sürekli iyileştirme kültürüdür. Elde edilen kazanımlar nedeniyle günümüzde çok sayıda sektörde yalın tekniklerin uygulanmaya başladığını görmekteyiz.

İlaç sanayi de bu sektörlerden biridir. Geçmişte, yüksek bütçeler ve kar marjı nedeniyle, düşük maliyetli ve verimli üretim hedefi göz ardı edilmiştir. Ama günümüzde yoğun rekabet, artan üretim ihtiyacı ve sıkı regülasyonlar içeren mevzuat ortamı ilaç üreticileri üzerinde üretimi optimize etme baskısı oluşturuyor.

İlaç sektörünün müşterisi olan hastalar için kaliteli ilaç ve ulaşılabilirlik değer oluştururken, ilaç üreticileri için hızlı ve düşük maliyetli üretim değer oluşturur. Dolayısıyla kaliteden ödün vermeden yapılacak her türlü iyileştirme büyük fark yaratacak ve rekabet avantajı sağlayacaktır.

İlaç sanayinde yalın uygulamaların ilk bakışta nasıl algılandığına bakacak olursak örneğin; silo mantığı ilaç sanayinin vazgeçilmezidir. Bu nedenle,ilaç sanayinin “just in case (her ihtimale karşı)” geleneği, yalının “just in time (tam zamanında)” mantığıyla çelişmektedir.İlaç sanayinde bazı ürünler için stok dışı kalmak bir felakettir. Ama raf ömrü nedeniyle bazı ürünler içinse kayıp noktasıdır. Yalının amacı bunları optimize etmek olmalıdır.

İlaç şirketleri müşteriye en iyi kalitede ürünü sunmak için cGMP (current good manufacturing practice-güncel iyi üretim uygulamaları) ortamında çalışırlar. cGMP; ilaç otoriteleri tarafından tanımlanmış regülasyonlardır ve bu regülasyonlara uygun çalışıldığı taktirde ürünün kalitesi garanti altına alınmış olur.  Bu durum yalın tekniklerinin önemli bir ayağı olan standardizasyonun uygulanma şansını artırır. Bununla beraber cGMP yoğun bir dökümantasyon, kalifikasyon, analiz ve denetim temeline dayanır. Dolayısıyla cGMP; üretim prosesinin optimizasyonundan çok kaliteye odaklanır. Oysa yalın; kalite ve üretkenlik arasında denge kurmaya ve kayıpların azaltılmasına odaklanır. Yine aynı sebepten dolayı çalışanların kendi başına karar almaları ve bilgiye ulaşımı kısıtlanmıştır. Bu durum Kaizen uygulamalarına her seviyedeki personelinentegrasyonunu zorlaştırır. Bu açılardan,kaliteyi garanti altına almanın tek yolunun, sadece cGMP’ye uyum olduğu şeklindeki geleneksel düşünceyi değiştirmek zordur.

İyi yönetilmiş ve uygulanmış yalın programları ile “yalın” ve “cGMP”arasında bir denge kurulup tüm bu zorlukların üstesinden gelinebilir. Ancak bunlar bir gece olmayacaktır. “Nasıl daha iyi yapabiliriz?” sorusunu kendilerine sorarak, mükemmellik yolunda değer yaratmak hedefinde olan şirketler bunu başaracaktır.