Hızlı değişimlerin ve karmaşık problemlerin sık sık karşımıza çıktığı günümüzde değişimlere hızlı adapte olabilmenin ve yeni yaklaşım tarzları sergilemenin önemi aşikâr! Bunu başarabilmek için de zihnimizi daha farklı düşünmeye alıştırmamız gerekiyor. Karşımıza çıkan problemlerin karmaşıklığı arttıkça çözüm bulmak zorlaşıyor ve üzerimizde bir baskı hissediyoruz. E beynimiz bu baskıyla karşı karşıya kaldıkça da çoğu zaman ürettiklerimizden daha farklı bir fikir bulamıyoruz.

İşte bu noktada fikirlere, çözümlere, yeniliklere odaklanmak yerine sorulara odaklanmaya ne dersiniz? Zira bu bizi daha farklı düşünmeye götürebilir.

Konu ile ilgili doğru ve güçlü sorulmuş soruları yakalamak doğrudan cevapları aramaktan çok daha geniş bir bakış açısıyla düşünmemize yardımcı oluyor.

Diyelim ki; son altı aylık raporlara bakıldığında çalıştığımız şirketin müşteri kayıpları olduğu fark edildi. Oysa şirketimiz müşteri ilişkilerini geliştirmek için çok ciddi yatırımlar da yapmıştı. Ve bu durumda da bizden hızlı bir çözüm ve aksiyon planı istendiğini varsayalım.

Konuya çözümleri değil soruları düşünerek bakalım

  • Müşteri tercihlerinde hangi değişimler oldu?
  • Pazara hangi rakipler girdi?
  • Rakiplerimizi kullanmaya başladığı yenilikler neler?
  • Son zamanlarda iletişim kurulan müşteriler en çok nelerden şikayetçi oluyor?
  • Verdiğimiz hizmetin alternatifleri var mı?
  • Hizmet kalitemizi etkileyen temel unsurlar neler?
  • Neleri farklı yapsaydık müşteri kayıplarını engellerdik?
  • Kaybedilen müşterilerin ortak özellikleri neler?
  • Sürekli müşterilerimizle kaybedilen müşteriler kıyaslandığında yaş, gelir düzeyi, cinsiyet, eğitim durumu gibi konularda nasıl farklılıklar var?

Elbette bu soruların sayısını daha fazla arttırabiliriz.

Soru sayılarının artması bizi daha farklı açıdan düşünmeye sevk edecektir.

Öncelikle yazdığımız soruları baştan okuyalım ve içlerinde ilgimizi çeken veya bizi rahatsız eden sorulara özellikle odaklanalım. Bu sorularla bağlantılı başka sorular da yazmışsak onları da birlikte değerlendirelim. Sonra bu soruların yanıtlarını bulmak ve sorular sayesinde zihnimizde şekillenen düşünceleri sonuca ulaştırmak için bir hareket planı oluşturalım. Bu beyin fırtınasını tek başımıza yapabileceğimiz gibi grup halinde de yapabiliriz.

Özellikle bizden farklı düşünebilecek insanlarla bir araya gelip sorular belirlemek çok daha faydalı olacaktır.

Şunu hep hatırlayalım ki;

Eleştirel ve derinlemesine düşünmeyi harekete geçirmek için yerinde sorular sormak, her seferinde bizi çözüme bir adım daha yaklaştırır.