Psikolojik Şiddet ‘Mobbing’ ve Farkındalık Gerektiren Gerçekler

30.06.2020 | Lal Kavcar
gembaakademi.com



Şiddet nedir? İlk duyduğunuz andan itibaren kafanızda bir şeyler oluşmuştur eminim. Sözlükteki ilk anlamından ziyade mecazi anlamına bakacak olursak “Duygu veya davranış için aşırılık, karşıt görüşte olanlara, inandırma veya uzlaştırma yerine kaba kuvvet kullanma” şeklinde tanımlandırılmaktadır. Peki nedir bu kaba kuvvet dediğimiz olgu? Şiddet illaki fiziksel olarak mı uygulanıyor? Bugün birçok kuruluş misyon ve vizyonlarını Society 5.0 Felsefesi üzerine kurmaya hazırlanıyor; günümüzde birçok kuruluş da bu felsefeyi benimsemiş durumda. Ana paradigmalarına insan faktörü koyulmuş bir felsefede başarıyı elde etmek için ve bu başarıyı kalıcı kılmak için ne tür olgulara dikkat etmeliyiz?

Nasıl adlandırırsanız adlandırın fakat şöyle de bir gerçeği göz ardı etmeyin. Her kötü davranış mobbing değildir. Bir tavır ya da davranışın mobbing sayılabilmesi için belli koşulları sağlaması diğer bir deyişle mobbing unsurlarını içinde barındırması gerekir. Peki ya mobbing nedir? Bir veya birkaç kişinin bir diğer kişiye uyguladığı, düşmanca ve ahlaki etiğe aykırı yöntemlerle sistematik olarak yaptıkları psikolojik baskıya günümüzde mobbing deniyor. Günümüzde diyorum çünkü birçok insan bu tanımla karşılaşmamışken bu tür eylemlere maruz kalıyor. İçimizden birileri iyi ki de böyle bir tanımın varlığını ortaya koydu ve gözler önüne serdi çünkü tarif edemediğimiz vakıf olmadığımız bir olguyla baş edemezdik değil mi?

Kafanızı biraz kaldırıp etrafınızda olup bitenlere dikkat kesilirseniz bu tanımın bizzat vücut bulmuş hali olan insanlara rastlamanız mümkün. Belki yakın çevreniz, belki iş ortamınız hatta belki de siz. Tabii ki bizim işimiz klişelere ve doğru olduğu sanılan dogmatik düşüncelerle değil. Bu konuyu derinlemesine ele almak gerekirse farkındalık yaratmak ilk etapta çok etkili olacaktır. Bilinçlenmeliyiz. Nasıl mı? Yaşadığınız ev, çalıştığınız iş, okuduğunuz okul kısaca içerisinde insan faktörünün bulunduğu her yerde derin bir gözlem içerisinde olmalı ve bu farkındalığı önce kendimizde sağlamalıyız. Olaylara daha geniş çerçeveden bakabilmeli ve gereken durumlarda “Söz gümüşse sükût altındır.” “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.’’ Gibi mottoları bir kenara bırakıp duruşumuzu sergilemeyiz. Her şeyden önce unutulmamalıdır ki 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 417. Maddesinde, işçinin hem kişiliğinin hem de yaşam ve vücut bütünlüğünün korunmasına yönelik olarak düzenlemeler yapılmıştır.

Maddede, işveren-işçi hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak, saygı göstermek, işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamak, özellikle işçilerin psikolojik tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür hükümlerine yer verilmiştir. Toplumun en küçük yapı taşı olan aileden bireylere inildiğinde herhangi bir oluşum içindeki bir bireyin “Mobbing” dediğimiz olguya maruz kalması bireyde fiziksel ve psikolojik açıdan sağlığının bozulmasına sebep olmakla beraber uygulandığı süre, şiddetine, uygulayan kişi sayısına göre farklı sonuçları beraberinde doğurabilir. Bu konuya daha hassas ve bütünsel olarak yaklaşacak olursak. Herhangi bir kurum ya da kuruluş için “Mobbing” durumu beraberinde bazı sonuçlar doğurmaktadır .Bir kurum ya da kuruluşta bir ya da birden çok çalışanın mobbinge maruz kalması, o kurum veya kuruluştaki hem mobbinge maruz kalan hem de bu duruma şahit olan çalışanların performansında düşüşe sebep olacaktır .Bu olgu beraberinde , çalışan yönetici ilişkilerinin bozulması , kurum veya kuruluştaki bağlılığın azalması bundan doğan sonuç olarak istifaların artması , nitelikli insan kaybı ve kurum veya kuruluşun isminin zedelenmesi gibi bir çok sonucu da beraberinde getirecektir .En direkt yoldan ve daha geniş bir pencereden görmek gerekirse de bu durum ülke ekonomisine ve itibarına ciddi derecede zarar verecektir.

TDK’ye (Türk Dil Kurumu) göre mobbing, iş yerinde psikolojik şiddet, duygusal saldırıda bulunmaktır. Bu iki anlama da bakıldığı zaman ortaya baskıcı yönetim şekli ile yıldırma politikası ortaya çıkmaktadır. Günümüzde mobbing işveren tarafından yapıldığı anlaşılsa da çalışanlar arasında ya da kurumlar arasında rekabette de görülebilmektedir. Mobbingin özel ya da kamu her türlü işyerinde olması mümkündür. Mobbing işyerinin seçtiği hiyerarşik yapı ve örgüt kültürüne göre yatay veya dikey olabilir. Çalışma ortamlarında üst kademelerden alt kademelere veya alt kademelerden üst kademelere yapılan psikolojik şiddete, dikey veya “hiyerarşik (dikey) şiddet” denirken, eşit statüde bulunanlar arasında uygulanan psikolojik şiddete, “fonksiyonel (yatay) şiddet” denmektedir. bazı davranışlar iş yerinde psikolojik şiddettin temel örneklerini oluşturmaktadır. Bunlar;

  • Çalışanı, yeterli çabayı göstermemekle suçlamak,
  • Çalışanı, itham etmek ve aşağılamak,
  • Aşırı iş yüklemek, makul olmayan sürelerde işin bitirilmesini talep etmek,
  • Çalışana, görevi ile ilgili olmayan ya da başarısız olacağı işler vermek,
  • İşle ilgili düşüncesini açıklamasına izin vermemek,
  • İş arkadaşları ya da müşteriler gibi üçüncü kişilerin önünde hakaret etmek ya da küçük düşürmek,
  • İşten atmakla tehdit etmek,
  • Çalışanı, bulunması gerekli toplantılardan haberdar etmemek,
  • Çalışan hakkında söylenti yaymak ya da dedikodu yapmak,
  • Çalışana basit ya da az görev vermek,
  • Çalışanın ruh sağlığı hakkında imalarda bulunmak. Olarak sıralanabilir

Peki tüm bunların çalışan başarısı üzerindeki etkisi nasıldır ve nasıl önüne geçilebilir? Çalışanlar tüm bu tutum karşısısında başta mobbing uygulanan takibende mobbing tanıkları olarak birçok yönden etkilenirler Mobbing mesleki alanda bütünlük ve benlik duygusuna zarar verir. Bireyin kendisine yönelik şüphelerini artırır. Paranoya ya da kafa karışıklığı yaşar. Kişi kendine güven duygusunu yitirir toplumdan soyutlanabilir. Huzursuzluk, utanç, öfke tükenmiş gibi duyguları yaşar. Uyku bozuklukları, depresyon, panik atak, stres bozuklukları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir ve başarısızlığa sebep olur . Mobbing’e maruz kalan kişinin yapması gerekenler nelerdir? Diye soracak olursak öncelikle Mobbing, Türk yasalarında açıkça belirtilmiş bir kavram değildir bu sebeple ispatı ve kanıtlanabilirliği zor bir durumdur fakat hukuksal sürecin dışında yapılabilecekler; Mobbing uygulayan kişi açıkça uyarılmalı itiraz edilmeli bu durumu ispatlamak ve güvenliğiniz için iş arkadaşlarınızdan tanıklık edecek kişiler bulundurmak Sıkıntı yaşadığınız kişiyi sizinle eşit konumdaysa bir üst yetkiliye üstünüz ise yönetim kuruluna yada insan haklarına kanıtlarla birlikte rapor etmek ve gerekli durumda tıbbi ve psikolojik yardım almak başvurulması gereken yöntemler arasında sayılabilir bunların etkili olmaması ve çözüm üretememesi durumunda Hukuksal olarak tanımlanan haklar; İşçi sözleşmesi haklı nedenlere dayanarak feshedilebilir. Şartlar yerine getirildiği sürece ayrımcılık tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Borçlar Hukuku ve Medeni Hukuka göre tazminat hakkı vardır. Mobbing’e maruz kalan kişi, yöneticisini dava edebilir manevi tazminat talep edebilir.